1. Akdeniz Bölgesel Permakültür Buluşması. Taner Aksel, Uludağ Permakültür Projesi deneyimlerini paylaşıyor.
1. Akdeniz Bölgesel Permakültür Buluşması. Pınar Kınıkoğlu, Datça yarımadasında 2008’den bu yana edindikleri, permakültür prensiplerine göre arazi tasarım deneyimlerini paylaşıyor.
1. Akdeniz Bölgesel Permakültür Buluşması’nda Emet Değirmenci, Yeni Zelanda, Avustralya ve Seattle’daki deneyimlerini anlatıyor.
1. Akdeniz Bölgesel Permakültür Buluşması’nda Mustafa Alper Ülgen, Bayramiç Yeniköy girişimini anlatıyor.
1. Akdeniz Bölgesel Permakültür Buluşması’nda Mustafa F. Bakır ve Saydam Beyazıt Marmariç’i anlatıyor.
Türkiye Permakültür Araştırma Enstitüsü’nün 21 Kasım – 4 Aralık 2010 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlediği Permakültür Tasarım Sertifikası (PDC) kursunda Geoff Hoca’yla kısa bir söyleşi yaptık.
![]() |
PDC kursunda sınıfta şöyle bir cümle kullandınız. “Gerçek bir yemek tarifi kitabında, yemeğin yapılacağı yer ve mevsimi yazmalıdır.” Bize nedenini anlatabilir misiniz?
Bunun nedeni, taze ve yerel gıda tüketmeye ihtiyacımızın olması. Gıdanın hasat edildiği yerle tüketildiği yer arasındaki mesafe asgari olmalı. Çünkü yerel gıda, bir enerji birlikteliğine sahip ve yadsınamaz ölçüde zengin. Yerel gıda en taze gıdadır. Eğer yemek tariflerine böyle bir kıstas getirirsek, mevsiminde yetiştirilmiş gerçekten taze gıda ile tüm sene boyunca her mevsim yetişebilen çok yıllık bitkilerden aldığımız gıdayı kullanarak yeni bir gıda sektörü yaratmış oluruz. Böylelikle, gıdayla mekân ve insanlar arasında bir bağlantı tanımlayabiliriz. İşte, sağlıklı insanlar ve sağlıklı bir gezegen için ihtiyacımız olan şey budur.
Türkiye’nin her bir yanına şehir çiftlikleri kurduğumuzda sizce ne değişir?
Bence, insanlar daha mutlu olur. Daha sağlıklı olurlar. İnsanların, sürdürülebilir bir toplum yaratmak için yapmamız gerekenler hakkındaki düşünüş tarzları değişir. Böylece hepimiz birer kişisel kimlik kazanırız. İhtiyacımız olan şey bu. Bize, “Bu halkın kültürü; bu toprağın halkı” dedirtecek bir kimliğe ihtiyacımız var.