Enstitümüzün Marmariç’te bu sezon yapacağı son kurs -Permakültüre Giriş- 17 Eylül’de başlıyor.
![]() |
Permakültüre Giriş kursu, permakültürün ne olduğunun özünü kavramak isteyen herkesin faydalanabileceği bir kurstur. Katılım için herhangi bir ön koşul yoktur.
Permakültür tasarım kuramının ve ilkelerinin ele alındığı giriş kursu; kentselden kırsala, küçükten büyük ölçeğe birçok farklı durumda ve iklim koşullarında sürdürülebilir insan yerleşimleri tasarımının ve bu bağlamda
gibi konuların ayrıntılı bir şekilde incelendiği 72 saatlik Permakültür Tasarım sertifikası (PDC) kursunun bir özeti niteliğindedir.
![]() |
Hatırlarsanız Haziran’da ilk Türkiye Permakültür Buluşması gerçekleşti. (Buluşmaya dair izlenimlerimi anlattığım yazıya göz atabilirsiniz) Yine bir kendiliğinden organize olma örneği olarak buluşma katılımcılarından bir grup buluşma notlarının derlenmesine gönüllü oldu. Ve böylece Türkiye Permakültür Buluşması’nda olup bitenleri, yaşananları, öğrendiklerimizi buluşmaya katılamayan dostlarımızla da paylaşıyoruz bayram hediyesi olarak?güle güle okuyun!
![]() |
2011 Uluslararası Permakültür Konferansı ve Buluşması için Ürdün’e gidemeyenlere harika bir haberimiz var: Konferans, Avustralya Permakültür Araştırma Enstitüsü tarafından internetten canlı yayınlanacak!
Ayrıca, 4 günlük Permakültür Buluşması’nın bazı bölümlerinin de yayınlanması planlanıyor.
Yayını canlı takip edemeyenler için sonradan seyredebilme olanağı sunulacak.
Home filminin yönetmeni Yann Arthus-Bertrand?ın 2011 Uluslararası Orman Yılı nedeniyle Birleşmiş Milletler için yaptığı kısa filmi Edward Norton seslendiriyor.
?İnsanlar İçin Ormanlar? sloganıyla yola çıkan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, ormanların sürdürülebilir yönetimi ve korunmasının önemine vurgu yapmak ve ormanlara ilişkin farkındalığı artırmak adına 2011 yılını Uluslararası Orman Yılı olarak ilan etti. Biz de sizlere ormanlarla ilgili kısa bir derleme yaptık.
(daha&helliip;)
Değişime hazır mısınız?
Dünya değişiyor ve biz sizi bu yaz tatilinizde değişime hazırlanmaya davet ediyoruz.
![]() |
![]() |
Dünya nüfusunun yarısından fazlası, her gün, açık ateşte veya geleneksel sobalarda yaklaşık 3 milyon ton odun yakıyor. Bu durum, yılda 1,5 milyon kişinin (zehirlenerek) ölümüne ve çevre açısından korkunç sonuçlara yol açıyor. Aslında geleneksel sobaların bu kadar büyük miktarda sağlığa zararlı duman salmaları ve bu kadar çok biyokütle yakmaları gerekmiyor. Enerjiyi verimli kullanan sobalar bu sorunların çözümüne yardımcı olabilir. Ama sürdürülebilir olmaları için kullanıcıların gereksinimlerine ve yerel imalat olanaklarına uyumlu olmaları gerekmekte…