Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali

Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali, 2-4 Aralık tarihlerinde Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi ve Pera Müzesi’nde düzenleniyor.

(daha&helliip;)

Fukuoka’nın Yeni Kitabı: Doğal Tarımın Yolu

Doğayla bütünleşmek isteyenler için eşsiz bir yol kitabı

Masanobu Fukuoka, bilim dünyasını terk edip, doksan beş yıllık ömrünün yetmiş yılını doğal yaşamın bütünlüklü temeli olan doğal tarımı keşfedip uygulamaya adamış ender insanlardan biridir. Yaşadığımız şu ?yeteneksizleştirici uzmanlıklar çağı?nda, insan toplumu ve doğanın tüm yönlerinin birbiriyle son derece karmaşık şekilde bağıntılı olduğunu kavramış ve bunu, kendi doğal tarım pratiğiyle, yadsınamaz şekilde gözler önüne sermiştir. Paradoksal bilgeliği nedeniyle Japonya?da ?günümüzün Lao-Tzu?su olarak adlandırılan Fukuoka, bu kitabıyla bize doğayla uyumlu, sağlık, huzur ve haz dolu bir yaşamın felsefî/pratik yolunu gösterir.

Fukuoka bizi çiftliğindeki arpa, çeltik ve buğday tarlalarında, bin bir çeşit meyve ve sebzenin bir arada gelişip serpildiği bahçelerinde gezdirirken sanki ince bir serzenişte bulunur: Yeryüzüyle barışmanın yolu beton, metal ve plastik esaretindeki kentli yaşam tarzının değiştirilmesinden geçer. Bu, doğayla olduğu kadar kendimizle de barışık olacağımız yoldur.

(daha&helliip;)

Permakültüre Giriş Kitabı

Yazar: Bill Mollison
Çeviren: Egemen Özkan

Permakültüre Giriş – Bill Mollison

“Ben Tazmanya’da küçük bir köyde büyüdüm ve 28 yaşına kadar bir rüyada yaşadım. Vaktimin çoğunluğu ormanda ya da denizde geçti. Geçimim için balık tuttum ya da avlandım. 1950’lere kadar içinde yaşadığım sistemin kaybolmakta olduğunu fark etmemiştim. Önce balık sürüleri azalmaya başladı, sonra sahil şeridindeki deniz yosunları seyreldi ve geniş orman alanları ölmeye başladı. Bunun üzerine akademideki görevimi bırakarak bizi ve etrafımızdaki dünyayı öldürdüğünü gördüğüm siyasal ve endüstriyel sistemleri protesto etmeye başladım. Fakat kısa süre sonra hiçbir şey elde edilemeyen başkaldırılarda ısrarcı olmanın işe yaramadığını gördüm. İki yıl boyunca toplumdan uzaklaştım; bir daha asla herhangi bir şeye karşı koymakla vaktimi harcamak istemiyordum. Tek istediğim, biyolojik sistemleri topyekûn çökertmeden var olmamızı sağlayabilecek olumlu bir şeylerle geri dönmekti.

1974’te David Holmgren’le birlikte çok yıllık ağaçların, çalıların, bitkilerin, mantarların ve kök sistemlerinin çok yönlü verimine dayalı, permakültür ismini verdiğim sürdürülebilir bir tarım sistemi taslağı geliştirdik.”

(daha&helliip;)

Permakültüre Giriş: Son Okumalar

Soldaki Ege; Permakültüre Giriş kitabının çevirmeni. Sağdaki Mustafa; Türkiye Permakültür Araştırma Enstitüsü’nün kurucularından. İki günü masa başında kafa kafaya verip, bu pek kıymetli kitabın Türkçeleştirilmiş metni üzerinde çalışarak geçirdiler. Yayın hazırlıklarımız tam gaz ilerliyor!